Günümüzde artık akıllı telefonlar, telefon olmanın dışında pek çok fonksiyonu da başarıyla yerine getirebiliyorlar. Bunlardan bir tanesi de elbette ki fotoğraf ve video kaydedebilme özelliği. Artık hemen herkesin, telefonları yanlarında olduğu sürece, her an yanında hiç de fena sonuçlar vermeyen birer fotoğraf makinesi de var.

Diğer yandan, fotoğrafla uğraşanlarımızın bileceği üzere, en üst seviye fotoğraf makinelerini kullanırken dahi, fotoğraf serüveni çekildiği anda nadiren sonuçlanıyor. Fotoğrafın dijital medya üzerine kaydedildiği an, bir anlamda o karenin yolculuğunun ancak başlangıcı oluyor. Kimilerimiz “fotoğraf dediğin çekildiği anda bitmeli, dijital çağ hepsini bozdu” deseler de, aslında fotoğrafın ortaya çıkışından beri, karanlık odada, ton ayarlamalarından manipülasyon ve montaja kadar her şey aslında zaten yapılmaktaydı. Bugün de fotoğrafla gerek hobi, gerek profesyonel anlamda ilgilenen çoğumuz, Photoshop, Lightroom, Gimp vb. pek çok fotoğraf düzenleme programına aşinayız. Peki bu fotoğraf düzenleme imkânlarına mobil cihazlarımızda neden sahip olmayalım?

Aslında akıllı telefon sahibi hemen her kullanıcı, cihazlarında çektikleri fotoğraflarda ton düzenlemeleri ve filtreler kullanılmasıyla oldukça tanışıklar: Instagram, VSCO gibi uygulamalar sayesinde, “filtre” deyimi, fotoğraf düzenlemeyle eş anlamlı bir hal aldı. Diğer yandan, fotoğraflar üzerinde masaüstü ya da dizüstü sistemlerden alışık olduğumuz tarzda, hazır filtrelerden çok daha fazla “ince ayar” imkanı veren işlemleri de aslında pek çok mobil uygulama yardımıyla yapabilmekteyiz.

Bu yazıda, filtre uygulamalarından daha ziyade başarılı bulduğum bazı fotoğraf düzenleme uygulamaları ile ilgili izlenimlerimi aktaracağım.

Uygulamaları test ettiğim cihaz, bir Asus Zenfone Lazer 2 Android akıllı telefon olacak.

Snapseed

Snapseed, fotoğraf ile ilgilenen çoğu insanın Color Efex ve Silver Efex gibi başarılı fotoğraf düzenleme paketlerinden bileceği Nik Software’in geliştirdiği bir üründü. 2012 yılında Google, Nik Software’i satın aldıktan sonra, bu uygulama da Google’ın yelpazesine katılmış oldu.

Snapseed, fotoğrafları keskinleştirme, beyaz dengesi, ton ve kontrast düzenlemeleri, renk düzenlemeleri vb. araçlarının yanı sıra, yine ayarlanabilir şekilde çeşitli hazır filtreler de sunuyor. Bunların arasında, portre fotoğraflarda hoş bir rüyamsı etki verebilen Glamour Glow dahi mevcut. Tonal Contrast ve Glamour Glow zaten Color Efex kullanıcılarının hatırlayacağı isimler olacaktır.

Snapseed ile Glamour Glow filtresinin kullanımına bir örnek

Arayüzü oldukça sade olan uygulama, fotoğrafları düzenledikten sonra bir kopyasını kaydetmenin yanı sıra, dilenirse, farklı boyut ve sıkıştırma seviyelerinde dışa aktarma (export) seçeneği de sunuyor.

Snapseed, benim kişisel olarak Android üzerinde ilk deneyip kullandığım fotoğraf düzenleme uygulamaları arasında yer alıyor. Aynı zamanda, Nik Software döneminden beri kendini ve özelliklerini geliştirmeye devam eden de bir uygulama.

Filtreler ve ayarların seçimi ve değiştirilmeleri, yukarı aşağı ve sağ sol kaydırma hareketleriyle kullanıcı açısından oldukça pratik ve sezgisel.

Snapseed’in araçlarından bazıları…

Filtrelerin kendileri de oldukça başarılı şekilde fotoğraflarınızı geliştirmenize imkân veriyor.

Masaüstü fotoğraf düzenleme programlarına bir diğer benzerliği de geri alma seçenekleri. Uygulama, geri alma ve yineleme imkânlarının yanı sıra, fotoğrafı ilk açıldığı haline getirme imkânı da sunuyor. Dahası, tıpkı Adobe Photoshop vb. masaüstü uygulamalarda olduğu gibi, tek tek yapılan işlemlerin tarihini listeyebiliyoruz.

Çeşitli ve başarılı araçları ile, özellikle de masaüstü fotoğraf düzenleyicilerden alışık olduğumuz pek çok özelliği barındırması, Snapseed’i çekici bir seçenek yapıyor. Uygulama tamamen ücretsiz, ve herhangi bir uygulama içi satınalma ya da reklam barındırmıyor.

Snapseed’i hem Android, hem de iOS işletim sistemlerinde kullanabilirsiniz.

Adobe Photoshop Express

Fotoğraf düzenleme uygulamaları dendiğinde ilk akla gelen isim Adobe Photoshop. Öyle ki photoshop, artık hemen her dilde fotoğraf düzenlemeyle eş anlamlı bir fiil haline gelmiş durumda!

Photoshop Express’in belki de ilk göze çarpan artısı, eğer bir Adobe Creative Cloud hesabınız varsa, buna erişme imkânı veriyor oluşu. Dolayısıyla, masaüstünüzde çalışıp Creative Cloud’a kaydetmiş olduğunuz fotoğraflarınıza buradan erişebileceğiniz gibi, burada yapacağınız değişiklikler de otomatik olarak Creative Cloud’a kaydedilmiş oluyorlar.

Photoshop Express’ten bir görünüm

Photoshop Express de hazır filtreler sunmakta, bunun yanında keskinleştirme, kontrast, renk sıcaklığı gibi ayarlar da tek tek ekranın alt kısmındaki bir araç çubuğundan seçilebilmekte.

Photoshop’tan alışık olduğumuz rötuş aracı, mobil versiyonunda da mevcut. Dolayısıyla istenmeyen lekeler, yüzdeki sivilceler vb. tek bir dokunuşla oldukça başarılı bir biçimde fotoğraftan kaldırılabiliyorlar. Kontrast, beyaz ve siyah seviyeleri, gölge ve aydınlık kurtarma gibi işlemlerin hepsi başarılı sonuçlar veriyor. Ancak, üzerinde çalışırken fotoğrafı anında görmek bazen mümkün olmayabiliyor ve işlem bitene kadar bulanık bir görüntüye bakmak zorunda kalabiliyorsunuz. Faydalı olabilecek bir ek özellik de, uygulamanın flaşlı çekimlerde ortaya çıkabilen kırmızı göz etkisini otomatik olarak gideren bir aracının da bulunması. Hatta öyle ki bu filtreyi, insanlar ya da evcil hayvanlar için iki ayrı özelleşmiş biçimiyle kullanabiliyoruz.

Defog filtresi ile sisli gibi görünen kontrastı düşük fotoğrafları kurtarabiliyoruz. Tabii dilerseniz, tam tersine bu filtreyi fotoğrafları sisli bir görünüme kavuşturmak için de kullanmak mümkün. Fotoğraflarda, özellikle de düşük ışık ortamlarında oluşabilen kumlanma (noise) etkisine karşı da gerekli filtreleri sağlamış Adobe. Luminance ve Chroma, yani ışık ve renk kategorilerindeki kumlanmaları ayrı ayrı temizleyebiliyoruz.

Photoshop Express de, tıpkı Snapseed gibi ücretsiz bir uygulama. iOS için buradan, Android içinse buradan indirebilirsiniz.

Pixlr

Pixlr, hem en şık tasarımlardan birine, hem de en güçlü özelliklerden bazılarına sahip. 2008 yılında, İsveç’te kurulan şirket, 2011’de Autodesk tarafından, geçtiğimiz Nisan ayında ise 123RF stok içerik ajansı tarafından satın alındı. Dolayısıyla, şu anda Pixlr neredeyse on yıllık bir geçmişe sahip. Flash tabanlı, Photoshop benzeri bir web imaj editörü de sunan Pixlr, aynı zamanda iOS ve Android uygulaması olarak da fotoğraf severlerin hizmetinde.

Pixlr ile elimizin altında olan araçlardan bir kısmı

Pixlr da oldukça geniş bir araç repertuarına sahip. Nokta düzeltme, keskinleştirme, gölge kurtarma, kontrast, parlaklık ve pozlama gibi alışık olduğumuz pek çok ayara erişim vermekte. Diğer yandan, ayarlama sonrası sonuçları görmek için kısa bir süre işlemi beklemek gerekebiliyor.

Bu araçların yanı sıra, Pixlr etkileyici hazır efektler, fotoğrafa “stickr” olarak eklenebilecek görseller ve yazı araçları da içermekte.

Görselimize Pixlr satesinde ekleyebildiğimiz efektlerden bazıları

Bir diğer dikkat çekici özelliği ise, aydınlatma, karartma, pikselleştirme ve çizim yapma araçlarını fırça olarak da sunması. Dolayısıyla, bu müdahaleleri görseliniz üzerinde bölgesel olarak gerçekleştirme gücü, Pixlr ile parmaklarımız ucunda! Üstelik, bu fırçaların boyut, kenar sertliği ve yoğunluklarını da ayarlayabiliyoruz. Bu özelliğiyle Pixlr, diğer mobil fotoğraf düzenleme uygulamaları karşısında bir artı kazanıyor.

Yazı ekleme aracı da, istediğimiz metni, çeşitli fontlarda ve istediğimiz renkte görselimizin üstüne ekleyebilmemizi sağlamakta.

Son olarak, Pixlr ile birden fazla görseli seçerek bir kolaj görsel oluşturabiliyoruz. Kolaj ekranı da kendi içinde çeşitli araçlar sunarak elde edeceğimiz görüntüde zemin rengi, foroğrafların kenarları, mesafeleri ve birbirlerine göre yerleşimleri gibi öğeleri değiştirmemize imkân sunuyor.

Pixlr da, App Store ve Play Store üzerinde ücretsiz olarak edinilebilmekte.

Photo Director

Photo Director belki de listemizdeki uygulamaların içinde en gelişmiş olanı diyebiliriz. Ancak, ücretsiz sürümünde uygulama içinde ve oluşturulan kolajlarda reklam gösterilmesi gibi bir durum söz konusu. Ayrıca bu sürümde, düzenlenen görseli maksimum kaydedebileceğiniz boyut da sınırlı. Dilerseniz uygulama içinde 17.99 TL’lik bir satın alma ile uygulamayı tam sürüm haline getirerek bu sınırlamaları kaldırabiliyorsunuz.

Bunlar da, Photo Director ile gelen temel ayarlardan bazıları

Photo Director uygulaması, pek çok kaliteli hazır filtre, kolaj özelliği, fırça özellikleri, yazı desteği içermesinin yanısıra, standart ton, keskinlik ve kontrast araçlarını da içeriyor. Hatta ton ayarlarını masaüstü yazılımlardan alışık olduğumuz şekilde “curves”, yani eğriler yardımıyla da hassas şekilde ayarlayabiliyoruz. HSL aracı ile renklerin tek tek doygunluk ve tonlarını ayarlayabiliyor oluşumuz, Photo Director’ı diğer uygulamalara göre masaüstü seçeneklere daha çok yaklaştırıyor. Bunların yanı sıra, uygulama HDR ve kenarları karartma efekti veren Vignette filtrelerini de barındırmakta. Photoshop’taki gibi, Photo Director ile de nokta temizleme aracını kullanarak, düzenlediğimiz karedeki istenmeyen lekeler ya da belki de fotoğraftaki kişilerin yüzlerinde bulunabilecek sivilceleri temizleyebiliyoruz. Fakat, ücretsiz sürümde bu filtreyi kullanabileceğimiz sayı sınırlı. Fotoğrafa içe ya da dışa doğru bombe vermeyi sağlayan bir balık gözü filtresi de ayırıcı özellikleri arasında.

Tek tek renklere müdahale edebiliyor olmak, diğer uygulamalara göre sağladığı artılardan bir tanesi…

Uygulama, geri al ve yinele seçenekleri de sunuyor. Böylece uyguladıktan sonra beğenmediğinize karar verdiğiniz bir değişikliği bir dokunuşla geri alabilirsiniz.

Photo Director uygulamasının belki de en ayırt edici ve dikkat çekici özelliklerinden biri ise portre fotoğraflarında sık sık kullanılan cilt yumuşatma/rötuşlama özelliklerini içeren bir filtresi olması. Portrait bölümününde, bu filtreden ayrı olarak, bir de kırmızı göz düzeltme aracı bulunuyor.

Kısacası, tam özelliklerini elde etmek için ücret ödemek gerekiyorsa da Photo Director’ın, incelediğimiz uygulamalar arasında en gelişmiş ve fazla sayıda işlevlere sahip olduğunu söylemeliyim. Diğer yandan, eğer kaydedilen fotoğrafların boyutunun çok büyük olmasına ihtiyacınız yoksa uygulama ücretsiz haliyle de fazlasıyla yetenekli.

Diğer fotoğraf düzenleme uygulamaları gibi, Photo Director’ı da hem AppStore hem de Play Store üzerinden edinmeniz mümkün.

Özetle…

Yazının başında da değindiğimiz gibi, tabletler ve akıllı telefonlarımız sayesinde, artık yanımızda her an birer fotoğraf makinesi de var diyebiliriz. Ancak en iyi makineyle çekilen kareler dahi, film döneminden günümüze kadar, her zaman ya karanlık oda ya da dijital ortamda daha iyi hale getirilebilirler.

Mobil dünyada da bu cihazlarımızla çektiğimiz kareleri, sıcağı sıcağına cihazın kendisinde geliştirmemize imkân veren pek çok uygulama mevcut. Yazımızın, fotoğraf düzenleme uygulamaları içinden ihtiyaç ve zevklerinize en uygun olanıyla sizi buluşturacağını umuyor; bol ışıklı, keyifli mobil fotoğraflar diliyoruz.

Sizin kullandığınız farklı fotoğraf düzenleme uygulamaları varsa bunları yorumlar bölümünden bizimle paylaşabilirsiniz.